Paris, tarihin derinliklerinde saklı olan büyülü bir şehirdir. Her yıl milyonlarca turist, bu romantik başkente akın eder ve bu durumu merak uyandırıcı kılar. Peki, neden Paris'e gitmeliyiz? Bu makalede, Paris'in gizemli cazibesine ve eşsiz kültürel zenginliklerine bir yolculuk yapacak ve bu şehri keşfetmenin neden bu kadar önemli olduğunu açıklayacağız. Paris'in büyüleyici tarihi, sanatın başkenti olması, nefes kesen mimarisi ve dünyaca ünlü mutfağı gibi faktörler, bu şehre olan ilgimizi artırmaktadır. Öyleyse, gelin birlikte Paris'in sırlarını keşfedelim ve neden Paris'e gitmeliyiz sorusunun cevabını bulalım.

Neden Paris'i Görmeliyiz?

Işık Şehri, unutulmaz ambiyansı ile her yıl milyonlarca ziyaretçiyi kendine çekiyor. Tabii ki zengin mutfağı ve geniş sanat koleksiyonları da, bir miktar övgüyü hak ediyor.

Görkemli müzeler, asırlık kiliseler, Rokoko ve Neoklasik tasarımlı mimari bloklar, devasa ağaçlar ve parlayan sokak lambalarıyla, daha da zengin bir görünüm sergiliyor.

Birinci sınıf müzeleri, modası, mutfağı ve kendine has atmosferiyle Paris, aynı zamanda Ernest Hemingway'in "Paris Bir Şenliktir" adlı kitabında bahsettiği gibi "çok ihtişamlı" bir şehirdir.

Sevilen Musée d'Orsay'ı ziyaret edin, Şanzelize Caddesi'deki en büyük tasarımcılardan alışveriş yapın veya Le Marais'teki butiklere gidin, Eyfel Kulesi'nin tepesinden manzarayı seyredin, hatta Versay Sarayı'na günü birlik bir gezi planlayın. Ancak muhteşem semtlerde (mahallelerde) dolanmanın veya sokak kreplerinden atıştırmanın zevkini de kaçırmayın.

En iyi Paris Otelleri

• # 1 La Reserve Paris - Otel ve Spa
• # 2 Le Bristol Paris
• # 3 Madam Rêve

Paris'te Yapılacak En İyi Şeyler

• # 1 Notre-Dame Katedrali (Cathedrale de Notre Dame de Paris)
• # 2 Louvre Müzesi
• # 3 Eyfel Kulesi (Eyfel Turu)

Paris Seyahat İpuçları

Yerel lezzetlerin tadını çıkarmak için gizli mekanlar, tarihi ve kültürel miraslara yapılan yolculuklar için en iyi rotalar ve daha fazlası... Sizi, Paris'te unutulmaz bir deneyim yaşamak için hazırlıklı olmanız gereken, seyahat ipuçlarıyla tanıştırmak için bu makaleye davet ediyoruz.

Paris'te yapacağınız seyahat, sizi büyüleyecek ve hayran bırakacaktır. Bu yüzden iyi bir planlama yapmak önemlidir. Öyleyse, gelin birlikte Paris seyahat ipuçlarının dünyasına dalalım ve bu büyülü şehirdeki gezimizi unutulmaz kılmak için en iyi yolları keşfedelim.

Ziyaret Edilecek En İyi Aylar

Paris'i ziyaret edecek en iyi zaman, Haziran'dan Ağustos'a ve Eylül'den Ekim'e kadardır. Hem yaz hem de sonbaharın inişleri ve çıkışları vardır. Haziran'dan Ağustos'a kadar Paris'te hava neredeyse mükemmeldir (Parfe).

Daha düşük seyahat oranları ve cazibe merkezlerinde önemli ölçüde daha ucuz alışveriş yapabilmek için, sonbaharda bir ziyaret planlayın. Şehrin bahar çiçekleri oldukça ünlü olmasına rağmen, mevsimlik bitki örtüsünün sersemletici bir etkisi vardır.

Eğer bir tur eşliğinde seyahat etmek istiyorsanız; kış aylarında yapılacak bir ziyaret, kesinlikle seyahat masraflarını azaltacaktır. Paris'in yılda 30 milyondan fazla gezgin görerek dünyanın en çok ziyaret edilen şehirlerinden biri olduğunu unutmayın. Bu nedenle ne zaman ziyaret ederseniz edin, her zaman turistler olacaktır.

Paris'te Nasıl Tasarruf Edilir?

Boulangerie'de kahvaltı yapın: Paris'teki restoranlarda (özellikle açık havada) oturmak, bir şeyler almaktan daha pahalı olacaktır. Pastanelerde veya fırınlarda, çoğu zaman hızlı ve ucuz bir yemek için mükemmel olan hafif sandviçler bulunur.

Ayın ilk Pazar günü burada olun: Belirli aylarda Louvre, Musee d'Orsay, Centre Pompidou'nun bazı bölümlerinin yanı sıra Versay ve Musee Rodin'e giriş ücretleri oldukça ucuz olabilir.

Yürüyüş: Paris çok büyük bir şehirdir ve tamamen yürüyerek geçilmemelidir. Ancak bazı önemli cazibe merkezleri, birbirinden yaklaşık birkaç kilometre uzaklıktadır (Orsay Müzesi, Louvre, Notre Dame, vb.). Her bir cazibe merkezinin birbirinden ne kadar uzakta olduğunu önceden planlarsanız, muhtemelen yol ücretinden tasarruf edersiniz.

Kültür ve Gelenekler

Parislilerin Türklere burun kıvırdıkları, herkesin bildiği gibi düşmanca tavırlar sergilediği ve hatta kaba oldukları düşüncesi mevcuttur. Aslında bu bir klişedir. Ziyaret ettiğiniz her yerde olduğu gibi, yolculuğunuz sırasında da dost canlısı olan ya da düşmanca tavırlar sergileyen insanlarla karşılaşma şansınız vardır. Kültürel uçurumu kapatmanın harika bir yolu, biraz Fransızca öğrenmektir.

Pek çok Parisli İngilizce bilse de (özellikle turistik bölgelerde ve otellerde), sizin tarafınızdan gösterilecek küçük bir çaba, uzun bir yol kat etmenize faydalı olabilir.

Burada bir " Bonjour" (merhaba ya da iyi günler) veya " Bonsoir" (iyi akşamlar) demek, sadece Fransızların takdir ettiği gibi kendi bölgelerinde onlara saygı gösterdiğinizi göstermekle kalmayacak, aynı zamanda kendi kültürel deneyiminizi de geliştirecektir. "Merci" teşekkür ederim ve "S'il vous plaît" (lütfen) gibi sözler de oldukça işinize yarayacaktır.

Söyleyecek söz bulamıyorsanız, garsona veya mağaza görevlisine kibarca "Pouvez-vous m'aider?" (Bana yardım edebilir misin?) veya "P arlez-vous anglais?"(İngilizce biliyor musunuz?) diyebilirsiniz.

Başka bir yararlı ifade: "Excusez-moi" (Afedersiniz)’dir. Fransızlarla sosyal ortamlarda tanıştıysanız, tanıştığınız kişi yanaktan bir veya iki kez hafifçe öptüğü selamlaşmayı başlatmadığı sürece, el sıkışmaya devam edin.

Paris'te Ne Yenir?

Diğer birçok uluslararası şehre benzer şekilde Paris’te de, Asya Füzyon yemeklerinden bistro yemeklerine kadar her şeyi sunan çok sayıda restoran bulunmaktadır.

Paris'te Güvenlik Nasıl?

Paris oldukça güvenli bir şehirdir. Ancak özellikle metroda ve Eyfel Kulesi ve Louvre gibi en popüler turistik yerlerin çevresinde yankesicilere karşı dikkatli olmalısınız. Ziyaretçiler ayrıca Gare du Nord tren istasyonundayken çok dikkatli olmalıdır. Yankesicilik burada oldukça sık yapılır. Hırsızlar ayrıca Charles de Gaulle Havalimanı'ndan (CDG) gelen turistleri hedef alırlar. Bu nedenle CDG'ye gidip gelirken, toplu taşıma araçlarına binerken, bagajlarınıza ve çantalarınıza özellikle dikkat edin.

Paris'te Dolaşmak

Paris'te dolaşmanın en iyi yolu, yürüyerek ya da metroya binmektir. Zarif semtler, yayalar için pratik bir şekilde yapılmıştır. Yine de Paris çok büyük bir şehirdir. Bu yüzden uzun mesafeleri katetmek için, metroyu kullanmalısınız.

Metroyu çalıştıran Régie Autonome des Transports Parisiens veya RATP sistemi, aynı zamanda şehrin her yerine çeşitli otobüs hatları sunar. Uçakla Paris'e seyahat edenler, şehir merkezinin yaklaşık 35 km kuzeydoğusundaki Charles de Gaulle Havalimanı'na (CDG) veya şehrin yaklaşık 17 km güneyindeki Paris Orly Havalimanı'na (ORY) ulaşabilirler.

CDG'den Paris'e gitmek için otobüse (No. 350 veya No. 351) ya da bir RER A trenine binebilirsiniz (CDG'den gelen bir havaalanı servisi, yolcuları Terminal 2 RER istasyonuna ve yakındaki Roissypole RER'e götürür).

Eğer sabaha karşı Fransa’ya vardıysanız, gece yarısından sabah 4:30'a kadar Paris'e giden Noctilien gece otobüsünden de yararlanabilirsiniz. ORY'ye gelenler, en yakın RER A istasyonuna (Pont de Rungis) veya Antony RER A istasyonuna giden Orlyval servis trenine binebilirler. Her iki RER A istasyonu da, doğrudan Paris'e gider. Taksiler diğer bir seçenektir. Ancak ortalama 30 ile 55 avro (yaklaşık 850-1500 TL) arasında oldukça maliyetli olabilir.

Diğer Fransız veya Avrupa şehirlerinden seyahat ediyorsanız, trenle Paris'e de gidebilirsiniz. SNCF demiryolu ve TGV yüksek hızlı trenleri Fransa'nın her yerinde çalışmaktadır (eskisi diğer Avrupa ülkelerine de seyahat eder). Şehirde altı ana tren istasyonu bulunuyor ve bunların hepsi, aynı zamanda otobüs durağı ve metro istasyonu görevi de görüyor. Bu sayede istasyondan otelinize oldukça kolay bir şekilde ulaşabilirsiniz. Londra'dan Eurostar üzerinden Manş Tüneli'ne kadar, su altı trenine de binebilirsiniz.