2024 YLSY Bursiyerlerine Yönelik Vizyon ve Farkındalık Eğitimleri Programına Katılan Bakan Tekin Önemli Açıklamalarda Bulundu

Bakan Yusuf Tekin "2024 YLSY Bursiyerlerine Yönelik Vizyon ve Farkındalık Eğitimleri Programı"na katıldı. Programda önemli açıklamalarda bulundu.
2024 YLSY Bursiyerlerine Yönelik Vizyon ve Farkındalık Eğitimleri Programına Katılan Bakan Tekin Önemli Açıklamalarda Bulundu

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Kızılcahamam'da düzenlenen "2024 YLSY Bursiyerlerine Yönelik Vizyon ve Farkındalık Eğitimleri Programı"na katıldı. Programda yaptığı konuşmada, yurt dışına gönderilecek öğrencilere seslendi.

Bakan Yusuf Tekin YLSY Programında Öğrencilere Seslendi

Milli Eğitim Bakanlığınca yürütülen Yurt Dışına Lisansüstü Öğrenim Görmek Üzere Gönderilecek Adayları Seçme ve Yerleştirme (YLSY) burs programını ve bundan yararlanan öğrencileri çok önemsediklerini vurgulayan Tekin, onların ülkenin hem maddi kalkınma sürecine hem de entelektüel birikimine katkı yapacak şekilde yetişeceklerine inandıklarını belirtti.

Tekin, cumhuriyetin ilanıyla birlikte bursun kurumsallaştığını, 1929'da yasal düzenlemeyle Ecnebi Memleketlere Gönderilecek Talebe Hakkında Kanun ile hukuki bir forma kavuştuğunu anımsatarak, 1960-1980 yılları arasında 27 Mayıs ve 12 Mart darbelerinin yaşandığını, o yıllarda hem siyasi hem de ekonomik istikrarsızlıkların yoğun olduğunu, dönem dönem bursiyerlerin sayısının çok azaldığını aktardı.

screenshot-20251103-172849-chrome.jpg

Yükseköğretim Kurulunun kurulmasıyla kalkınma planları temel alınarak özellikle temel bilimler, sosyal bilimler ve bilişim alanları gibi alanlarda bursların öncelendiğinin altını çizen Tekin, "2013-2024 yılları arasında ise bu programda çok ciddi bir revizyon yapıldı. Bu revizyonda hem yeni alanlar eklendi hem yeni ülkeler eklendi hem de bu bursun kullanımıyla ilgili zaman içerisinde ortaya çıkan aksaklıklar giderilmiş oldu." dedi.


"Temel mantığında revizyonlar yaptık"
Bakan Tekin, 1994'te kendisinin de bu bursa başvurduğunu, o zamanlar MEB'in bütün prosedürlerini tamamladığı hâlde 28 Şubat'ın "baskıcı iklimi" içinde yurt dışına gidemediğini belirterek, sözlerine şöyle devam etti:

"Yurt dışına gönderilmememiz ile ilgili de çok nezaketsiz bir üslupla cevap vermişlerdi. Sadece tek bir satır yazı. Hâlâ Türk siyaseti açısından ben onu önemli bir örnek olarak saklıyorum. Tek satır, 'Yurt dışına gönderilmeniz uygun bulunmamıştır.' Yani sınavı kazandık, o zamanlar araştırma görevlisiydim. Kefalet senetleri, transkriptlerin yabancı dilde noter onaylı çevirisi ve benzeri şeylerden dolayı hemen hemen bir maaşımı bu işe ayırmıştım. Bu kadar emek sarf etmişiz. Evimiz, ailemiz, çoluğumuz, çocuğumuzla başka bir planlama yapmışız. Hatta daha da ileri gitmiştik, yaşadığımız şehirde evimizi boşaltıp zaten yurt dışına gidiyoruz diye çoluğumuzu, çocuğumuzu da alıp Ankara'ya gelmiştik ama tam beklerken tek bir satır yazı, bütün dünyamız alt üst oluyor.

03162138-03155947-bakan-tekyn-2024-ylsy-bursyyerlery-vyzyon-ve-farkindalik-eyytymy-programina-katildi.jpg

Hâl böyle olunca 2013 yılında müsteşar olarak başlayınca burada bazı temel mantığında revizyonlar yaptık ki onlar çok önem arz ediyor. Bunlardan bir tanesi şu: Bilhassa 17-25 Aralık ve 15 Temmuz süreciyle belirginleşen FETÖ sürecinde bu burslar büyük oranda FETÖ terör örgütünün yurt dışındaki hizmetlerine yani yurt dışındaki işlerini görmek üzere 'abi' ve 'abla' kadrosu gibi kullanılmaya başlanmıştı. Bu kendileriyle aynı paralelde yürümeyen kişilerin önünün kesildiği bir süreçti, bu çok önemliydi. Biz 2013 yılında başladığımızda ilk el attığımız konulardan biri burasıydı. Öğrenci seçimi sürecine müdahale etmiştik. Bir başka husus, bu burslar sadece belli üniversitelerle sınırlandırılmıştı. Türkiye'deki büyük, köklü üniversiteler bu bursların kapsamı dışındaydı. Bugün salonda muhtemelen Türkiye'nin çok köklü üniversitelerinde o üniversiteler adına akademik çalışma yapmak üzere giden arkadaşlarımız var. O tarihe kadar bu mümkün değildi. Yani sınıfsal bir yaklaşımla belli üniversiteler sürecin dışında tutulmuştu, onu çözdük."

screenshot-20251103-172857-chrome.jpg

Zamanında burslara ilişkin ortaya çıkan sorunları çözmek için 2013'te bir dizi değişikliğe gittiklerini vurgulayan Tekin, "2013 yılında bu bursları FETÖ vesayetinden kurtardık, gerçekten bu anlamda işlevsel hâle getirdik. İkincisi Türkiye'nin köklü ve büyük üniversitelerinin de bu burslarla biraz oradaki o elitist yapıyı, sınıfsal yapıyı kırabilecek işlerin altına imza attık." diye konuştu.

Yurt dışında 6-7 yıl kalan bir bursiyerin, üniversiteye ya da kamu kurumuna döndüğünde oradaki süreleri memuriyetten sayılmadığı için memuriyete yeni başlamış gibi olduklarının altını çizen Tekin, düzenlemelerle birlikte bu sorunun çözüldüğünü aktardı.

Tekin, 2016'da burs kapsamında yurt dışına gitmek için bulundukları kurumlardan istifa etme zorunluluğu sorununu düzenlediklerini ve bu düzenlemelerle sağlık nedeniyle öğrenimini sürdüremeyen öğrencilerden eğitim öğretim sürecindeki harcamaların alınmaması ilkesinin getirildiğini anımsattı.

Kaynak: meb.gov.tr