Yeni Şafak Yazdı: Mahalle Bekçilerinin Maaşı Öğretmen Maaşını Geçti!
Mahalle bekçilerinin maaşı öğretmen maaşlarını geçti. Yeni Şafak yazarı Ahmet Ünlü Yazdı. Bekçi maaşları ne kadar?
Yeni Şafak gazetesinde bugün yer alan bir habere göre mahalle ve çarşı bekçilerinin maaşı öğretmen maaşlarını geçti. İşte Yeni Şafak'ın o haberi:
Kamu çalışanları arasındaki ücret adaletsizliği yıllardan beridir tartışılan ve bir türlüde çözüm üretilemeyen bir konudur. Hatta bir dönem performansa dayalı ücret sistemi dahi gündeme getirilmiş ancak konunun sıkıntılarından dolayı üzerinde çok fazla durulmamıştı. Bu yazımızda göreve yeni başlayan öğretmenlerle çarşı ve mahalle bekçilerinin maaşlarını açıklayarak çözüm önerimizi sunmaya çalışacağız.
Göreve yeni başlayan ‘Çarşı ve Mahalle Bekçileri’ ne kadar maaş almaktadır?
Göreve yeni başlayan çarşı ve mahalle bekçilerinin mezuniyet durumlarına göre aldıkları ücretlere aşağıdaki tabloda yer verilmiştir.
Emniyet Hizmetleri Sınıfı’na girenlerden; ilkokul ve ortaokul mezunu olanların giriş derecelerine 2 derece, lise ve dengi okul mezunu olanların giriş derecelerine lise mezunlarına göre 1 derece ve 1 kademe, yükseköğrenim mezunu olanların giriş derecelerine ise 1 derece ilave edildiğinden, “Çarşı ve Mahalle Bekçisi” unvanlı kadrolarda görev alanlar da bu uygulamadan yararlanmaktadırlar.
Ocak sonrasında göreve yeni başlayan bekar çarşı ve mahalle bekçilerinin maaşlarına aşağıdaki tabloda yer verilmiştir. Hesaplamaya tayın bedeli ile fazla mesai ücretleri ilave edilmiştir.
Göreve yeni başlayan ‘Öğretmenler’ ne kadar maaş almaktadır?
652 sayılı KHK’nin ek 4’üncü maddesi ile Milli Eğitim Bakanlığı kadrolu öğretmen yerine sözleşmeli öğretmen istihdam etmeye başlamıştır. Kadrolu öğretmenlerin nakil vb. nedenlerle atandıkları yerlerde uzun süre istihdam edilememeleri sözleşmeli personel istihdamını cazip hale getirmiştir. Bunların üç yıl sonra kadrolu öğretmen olarak atamaları yapılmaktadır. Bu nedenle yeni atanan öğretmenlerin tamamı sözleşmeli statüde istihdam edilmektedir.
Sözleşmeli öğretmenlerin ücretlerinden sendika aidatı, bireysel emeklilik sigortası primi ve İLKSAN aidatı kesintisi yapılabilmektedir. Ayrıca sözleşmeli öğretmen maaşları görev yıllarına göre değişkenlik göstermektedir. 2023 yılı Ocak sonrası göreve yeni başlayan sözleşmeli öğretmenin maaşı brüt 15.565.38 TL’dir.
Buna göre net maaş hesabı yukarıda belirtilen brüt sözleşme ücretlerine göre yapılmaktadır. Bu bağlamda göreve yeni başlayan bekar bir sözleşmeli öğretmenin net maaşı 12.688,77 TL’dir.
Kamu görevlilerinin maaşları yapılan işin önemi, öğrenim durumu, kariyer meslek mensubu olup olmama gibi birçok etkene göre belirlenmektedir. Zaten maaş kalemleri arasındaki bir kaçı dışında bütün unsurlar aynıdır.
Görüleceği üzere göreve yeni başlayan öğretmenler, çarşı ve mahalle bekçilerinden daha az ücret almaktadırlar. Amacımız çarşı ve mahalle bekçilerinin maaşlarının fazlalığından ziyade öğretmenlerin maaşlarının düşüklüğünü izah etmektir. Geleceğimizi inşa eden öğretmenlerin mali durumunun düzeltilmesinin faydalı olacağını düşünüyoruz. Yani mesleklerin maaşlarını yarıştırmaktan ziyade bir sorun üzerinde durmaya ve farkındalık oluşturmaya çalışıyoruz. Bu nedenle çarşı ve mahalle bekçilerinin aldıkları ücretin öğretmen maaşını geçmesinin psikolojik etkileri üzerinde kafa yorulmasında fayda olduğunu düşünüyoruz.
Kamudaki ücret adaletsizliğine çözüm üretilmesi gerekiyor
Ücret adaletsizliği özü itibariyle izafi bir kavramdır. Yani ücret adaletsizliği cetvelle ölçülüp karar verilecek bir konu değildir. Bazen çok çalıştığı halde daha düşük, ya da az çalıştığı halde çok ücret alan unvan grupları bulunmaktadır. Genel olarak çalışanlar ücret adaletsizliğini sürekli olarak gündeme getirir ve başka unvanlarda ve kurumlarda görev yapanlarla kendi maaşlarını kıyaslarlar. Ancak bazı durumlar vardır ki ücret adaletsizliği bariz bir şekilde görülür ve ciddi rahatsızlık kaynağı oluşturur.
Özellikle son dönemlerdeki toplu sözleşme metinleri ile unvanlar ve kurumlar arasındaki ücret dengesizliği ortaya çıkmaya başlamıştır. Zaman içerisinde toplu sözleşmelerle aynı unvana aynı ücret uygulamasının her toplu sözleşme döneminde gündeme gelerek ek ödemede, fazla çalışmada, özel hizmet tazminatında veya sosyal denge tazminatında yapılan artışlarla ortadan kalkmaya başladığına ve 666 sayılı KHK öncesine tekrar dönülmeye başlandığına şahit oluyoruz. Özellikle hizmet kollarına yönelik toplu sözleşme metinlerine konulan ve sadece o hizmet kolunda ve bazı kamu kurumlarında çalışanlara yönelik mali düzenlemeler, mali sistemde gedik açılmasına ve kurumlar arasındaki ücret dengesizliğinin tekrar oluşmaya başlamasına sebep olmuştur.
Özetlemek gerekirse, kimi kurumlarda çalışanların ek ödeme oranlarına, kimi kurumların özel hizmet tazminat oranlarına, kimilerinin de fazla çalışmalarına veya zam oranlarına ilave artışlar yapılarak kamu personeline yapılan mali ödemelerde ciddi orantısızlıklar veya adaletsizlikler ortaya çıkarılmaya başlanmıştır. Hizmet kollarının etkinliğine göre bazı kurum çalışanlarının mali ödemeleri bu şekilde arttırılırsa bu işin sonucunun nereye gideceğini tahmin etmek hiç de zor değildir.
Elbette kamu personelinin hak ettiği mali haklar verilmelidir ama bir kurumda çalışanlara verilip de başka kurumlardakilerine verilmezse kurumlar arasındaki mali makas artacak ve bir süre sonra da kurumlar arası geçiş talepleri 666 sayılı KHK öncesinde olduğu gibi tekrar gündeme gelecektir.
Sonuç olarak özetlemek gerekirse kamuda yer alan ücret adaletsizliği, uzman heyetlerle masaya yatırılarak hazırlanacak raporlar çerçevesinde oluşturulacak objektif kriterler doğrultusunda çözüme kavuşturulmalıdır. Aksi takdirde her toplu sözleşme döneminde makas daha da artacak ve kamu personeli arasında yeni bir huzursuzluk kaynağı oluşturacaktır. Bunlara ilaveten ücret dengesizliğini arttıracak kanuni düzenlemeleri de dahil edersek ne demek istediğimiz daha iyi anlaşılacaktır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.